Neden seviyorum seni.?
Seninle ortak olduğumuz acılarımız,anlaşmazlıklarımız var.
Bikere sen babasız,baba sevgisinden mahrum ve hep baba sevgiisini başkalarında arayarak büyüdün. Tanıdığın her adamda hiç görmediğin babanın sevgisini sıcaklığını,korumacılığını aradın..Ama yoktu.
Sen onları böyle derin severken onlar seni asla anlayamadılar. Oysaki senin tek derdin sevgiydi. Yoksun bırakıldığın o sevgi,korunma isteği, sahip olamadığın sıcak bi yuva.. Emanet edildiğin yerlerde hep hıyanete uğradın..Kirlettiler seni..Adi hayvanlar.
O yüzden daha 16 yaşında bir adama güvendin. Evlendin. Ama ağır geldin ona.Olmadı.
Sonra başka birine dönüştün.Yeni bir insana..Marilyn Monroe oldun..Artık bambaşkaydın.Aldın yürüdün.Tökezlediğin dönemler oldu hiç yılmadın. Umudun vardı.Çalıştın çabaladın. Senin bu hırsına sahip olmak isterdim mesela.Malesef yok bende.
Gencecik,su gibi,pırıl pırıldın..Dupduruydun..Çok güzeldin. Herkesin gözünde çok güzel,çok çekici çok şuh bir kadındın. Fakat senin içinde bambaşka bir insan vardı. Başka bir kadın,zavallı bir çocuk,sevgiye aç,sevgisizlikten,yalnızlıktan ve terk edilmekten korkan bir çocuk.Yüzünün içinde başka bir yüz.Hep ağlayan.
Ne acı değil mi. Hayat acımasız kelimesini aslında daha iyi anlıyorum şimdilerde. Bir yandan içinde fırtınalar koparken diğer yandan yaşamak,yaşamak için çalışmak,çalışırken de insanların yüzüne gülümsemek gerekiyor işte.Aslında için için ağlamak istiyosun.Bağıra bağıra.Acı çekiyosun.Biliyosun.Ama hayatın buna müsadesi yok. Marilyn'de öyleydi işte. Herkes ona gıpta ile bakıyorken onun içinde ne acılar vardı.Kimse bilmiyordu.

Sevdiği adamlar hep çirkindi. Ama o , onların yüzüne değil kalbine baktı. Onlardan tek beklediği sevilmekti. Çünkü babasız kadınlar hep eksiktir. Dünya kadar paraları olsun tonla arkadaşları olsun yetmez. Neye sahip olursa olsun babasızlık büyük ve kapanmayacak olan boşluktur insanın kalbinde. Ve her insanda onu ararsın.Babanın sıcaklığını,dürüstlüğünü,sevgisini ve korumacılığını. Ömrün boyunca bu dolmayacak boşluğu avutmak için çabalarsın. Seni anlayacak birini bulmak zordur. Bu yüzden sen kimi ne kadar seversen sev sana yetmeyecektir. Çünkü sen onlara ağır gelirsin.
Nitekim Marilyn'de de öyle oldu. Kimi aldıysa hayatına onu anlayamadılar. Söylenenlere göre Marilyn babasını da aradı ölmeden önce. Yine son bir umutla. Ama yine el vermedi babası. Tanımadı onu. Tüm bunların arasında boğuldu.Ve sessizce usulca çekildi herkesin hayatından.Daha yaşlanmadan.Saçları beyazlamadan.Kimbilir belki onun isteği de sonsuz olmaktı.Sonsuza dek en güzel haliyle hatırlanmak ve bilinmeyen hikayesiyle nesilden nesile sevilmek. Ki bunu başardı da..
Hala hepimizin kalplerine dokunabiliyorsun güzel kadın.
Sen sonsuzluğun,sevginin,acının ve güzelliğin tek sembolüsün.